Şirket Temsilinde Yetki Kapsamı ve Yetki Aşımı Durumlarında Sorumluluk

21.10.2025

Contents

İşbu yazıyla, anonim şirketlerde imza sirküleri, iç yönerge veya vekaletname ile yetkilendirilmiş kişilerin, kendilerine tanınan yetki sınırları içinde veya bu sınırları aşarak işlem yapmaları halinde doğabilecek hukuki ve cezai sorumluluklar; Türk Ticaret Kanunu (“TTK”), Türk Borçlar Kanunu (“TBK”) ve Türk Ceza Kanunu (“TCK”) başta olmak üzere ilgili mevzuat çerçevesinde değerlendirilmiştir.

1. Yetki Kapsamı ve Yetkisiz İşlemin Tanımı

Yetkisiz işlem, şirketi temsile yetkili olmayan bir kişinin veya yetkili bir kişinin yetki sınırını aşarak işlem yapması anlamına gelir. Bu durum genellikle şu belgeler üzerinden tespit edilir:

- İmza sirküleri (yetki sınırlarını belirler),

- İç yönerge (TTK m. 367–370 çerçevesinde yönetimin devrine ilişkin),

- Vekaletname (noter onaylı temsil yetkisi belgesi).

Bu belgelerde yer almayan veya yetki sınırını aşan işlemler, hem şirket açısından bağlayıcılık hem de ilgili kişi açısından sorumluluk doğurabilir.

2. Hukuki Sorumluluk

A. TTK Kapsamında Genel İlke

TTK madde 553 uyarınca “Kurucular, yönetim kurulu üyeleri, yöneticiler ve tasfiye memurları, kanundan ve esas sözleşmeden doğan yükümlülüklerini kusurlarıyla ihlal ettikleri takdirde, hem şirkete hem pay sahiplerine hem de şirket alacaklılarına karşı verdikleri zarardan sorumludurlar.” Bu hüküm gereğince, yönetim kurulu üyeleri ve yöneticiler, görevlerini yerine getirirken kusurlu davranışlarıyla (ihmal veya kastla) şirkete, pay sahiplerine veya şirket alacaklılarına zarar verdikleri takdirde şahsen sorumlu olurlar. Yani yönetim kurulu üyesi veya müdür, kusurlu eylemi sonucunda şirkete zarar verdiyse, bu zararı şahsen tazmin etmekle yükümlü olur.

B. TTK Kapsamında Yetki Devri Halinde Sorumluluk

Yönetim kurulu, kanun veya esas sözleşmeden doğan görev ve yetkilerini kanuna dayanarak devrettiğinde (örneğin bir icra komitesine, genel müdüre, finans direktörüne vb.), devreden organ veya kişiler yalnızca seçimde makul özen göstermeme halinde sorumlu olmaktadır.

TTK madde 553/2 uyarınca “Kanundan veya esas sözleşmeden doğan bir görevi veya yetkiyi, kanuna dayanarak, başkasına devreden organlar veya kişiler, bu görev ve yetkileri devralan kişilerin seçiminde makul derecede özen göstermediklerinin ispat edilmesi hâli hariç, bu kişilerin fiil ve kararlarından sorumlu olmazlar.”

Dolayısıyla, yönetim kurulu uygun bir şekilde yetki devri yapmış ve devralan kişilerin seçiminde gerekli özeni göstermişse, bu kişilerin yetkilerini aşarak yaptıkları işlemlerden dolayı yönetim kurulu üyeleri değil, doğrudan yetkisiz işlem yapan kişiler sorumlu olur.

C. TTK Kapsamında Yetkisiz İşlemlerde Şirketin Sorumluluğu

TTK m. 370/1 uyarınca anonim şirket, yönetim kurulu tarafından yönetilir ve temsil olunur. Temsil yetkisi esas itibariyle yönetim kuruluna aittir. Ancak bu yetki, iç yönerge veya vekaletname ile belirlenen kişiler aracılığıyla kullanılabilir.

Bununla birlikte TTK m. 371/2 uyarınca “Temsile yetkili olanların, üçüncü kişilerle, işletme konusu dışında yaptığı işlemler de şirketi bağlar; meğerki, üçüncü kişinin, işlemin işletme konusu dışında bulunduğunu bildiği veya durumun gereğinden bilebilecek durumda bulunduğu ispat edilsin.”

Bu düzenleme ile, üçüncü kişiler açısından yetkisiz işlemlerin hangi hallerde bağlayıcı olacağı açıkça ortaya konulmuştur. Buna göre, üçüncü kişi iyiniyetli olarak hareket etmişse ve işlemin şirketin işletme konusu dışında bulunduğunu bilmediği veya makul bir dikkat ve özenle dahi bilebilecek durumda olmadığı ispatlanamıyorsa, şirket bu işlemle bağlı hale gelir.

Örneğin; bir müdür, imza sirkülerinde “yalnız çift imza ile işlem yapabilir” hükmüne rağmen tek başına bir sözleşme imzalarsa: Eğer bu sınırlama ticaret sicilinde ilan edilmişse, üçüncü kişi bu sınırlamadan haberdar sayılır; şirket işlemle bağlı olmaz. Ancak ilan edilmemişse ve üçüncü kişi iyi niyetliyse, sözleşme şirketi bağlar; bu durumda şirket üçüncü kişiye karşı sorumludur, fakat müdür şirkete karşı tazminat sorumluluğu altına girer.

D. TBK Kapsamında Yetkisiz İşlem ve Temsil

TBK m. 46 uyarınca “Bir kimse yetkisi olmadığı hâlde temsilci olarak bir hukuki işlem yaparsa, bu işlem ancak onadığı takdirde temsil olunanı bağlar…”
Bu durumda yetkisiz temsilci, hem şirkete hem de karşı tarafa karşı uğranılan zarardan sorumlu olur. Ancak, yetkisiz temsilci, karşı tarafın yetkisizliği bildiğini veya bilmesi gerektiğini ispat ederse, kendisinden zararın giderilmesi istenemez.

E. TBK Kapsamında Vekalet Sözleşmesinden Doğan Sorumluluk

TBK m. 502 uyarınca vekalet sözleşmesi, vekilin, vekalet verenin bir işini görmeyi veya işlemini yapmayı üstlendiği sözleşmedir. Bu kapsamda vekil, verilen yetkinin sınırlarına ve talimatlara uymakla yükümlüdür. Yetkisiz işlem yapılması halinde, vekil özen borcunu ihlal etmiş olur ve doğan zarardan sorumludur.

3. Cezai Sorumluluk

Yetki kapsamında veya yetkisiz işlemler bazı durumlarda ceza hukuku bakımından da sorumluluk doğurabilir.
TCK uyarınca, yöneticilerin veya temsilcilerin görevlerini kötüye kullanarak, şirket veya üçüncü kişiler aleyhine sonuç doğuracak biçimde yetkilerini aşmaları; güveni kötüye kullanma, nitelikli dolandırıcılık, resmi belgede sahtecilik, zimmet veya hileli iflas gibi suçları oluşturabilir.

Ceza sorumluluğu şahsidir. Kimse başkasının fiilinden dolayı sorumlu tutulamaz. Tüzel kişiler hakkında ceza yaptırımı uygulanamaz; ancak güvenlik tedbirleri ve idari yaptırımlar uygulanabilir. Yetkisiz işlemin kasıtlı olarak yapılması ve eylemin TCK’da düzenlenen suç tiplerinden birine uyması gerekir. Dolayısıyla her yetkisiz işlem otomatik olarak suç oluşturmaz; eylemin niteliğine, kast derecesine ve sonucuna göre cezai nitelik kazanır.

4. Şirketin Başvurabileceği Hukuki Yollar

Yetkisiz işlem durumunda şirketin başvurabileceği çeşitli yollar vardır:

- Şirket zarara uğramışsa, yetkisiz işlem yapan kişiden tazminat talep edebilir.

- Yetkisiz işlem suç teşkil ediyorsa, şirket Cumhuriyet Savcılığı’na suç duyurusunda bulunabilir (örneğin TCK m.155 güveni kötüye kullanma, m.158 nitelikli dolandırıcılık).

- Yetkisiz kişi görevdeyse, derhal görevden alınmalı, yetkisi kaldırılarak ticaret siciline tescil ve ilan edilmelidir.

Ayrıca iç yönerge ve etik kurallar çerçevesinde disiplin yaptırımları (uyarı, görev değişikliği, iş akdi feshi) uygulanabilir.

5. Sonuç

Anonim şirketlerde imza sirküleri, iç yönerge veya vekaletname ile belirlenen yetki sınırlarının dışında işlem yapılması, hem şirket içi hem de üçüncü kişilerle ilişkiler açısından ciddi hukuki sonuçlar doğurur.

Yetkisiz işlem; TTK uyarınca yöneticilerin şahsi tazmin sorumluluğuna, TBK uyarınca özen borcunun ihlaline, bazı hallerde ise TCK kapsamında cezai ve idari sorumluluğa yol açabilir.

Bu nedenle temsil ve ilzam yetkilerinin açıkça belirlenmesi, belgelerin güncel tutulması, işlemlerin bu sınırlar içinde yapılması ve iç denetim mekanizmalarının etkin biçimde işletilmesi büyük önem taşımaktadır.

This website is available “as is. Turkish Law Blog is not responsible for any actions (or lack thereof) taken as a result of relying on or in any way using information contained in this website, and in no event shall they be liable for any loss or damages.

The content and materials published on this website are provided for informational purposes only and should not be used as a legal opinion in any way. This website and the information contained are not intended to establish an attorney-client relationship.
th
Ready to stay ahead of the curve?
Share your interest anonymously and let us guide you through the informative articles on the hottest legal topics.
|
Successful Your message has been sent